BİZ DAHA İYİ BİLMELİYİZ

Türkiye’de yaşadığımız son bir buçuk ay herkesi depresif bir havanın içine sokmuş durumda. Olayların başlangıç aşamasında yaşanılan özgürlük hissi kendisini yavaş yavaş başka bir boyuta taşımaya başladı. Yazarlar başka herhangi bir konudan bahsederken kendilerini suçlu hissetmeye veya suçlanmaya; sosyal medyada normal bir paylaşım yapan sıradan insanlar bunu iki defa düşünmeye; arkadaş arasında yapılan muhabbetlerde normal bir konudan bahsedilmesi kınanmaya başlandı. Herkesi hafiften bir paranoya hissi almış durumda ki neredeyse, yöneticilerin çok önemli dünya kadar başka şey olurken odağı sadece bu konuya çekmek için her şeyi bilinçli şekilde ve psikolojik bir savaş yürütmek amacıyla uzattığını düşünmeye başlayacağız.
Okumaya devam et

MATRİX FİLMİ GERÇEK OLABİLİR Mİ?

Matrix filmi vizyona girdiği ilk andan itibaren, şoke edici “Sanal bir gerçeklik içinde yaşadığımız” temasıyla kült filmler arasında yerini almıştı. Bir bilim kurgu filmi için dahi hayal gücünün sınırlarını zorladığını düşündüğümüz Matrix filminin teması, günümüzde bilim insanları tarafından ciddi ciddi ele alınmış durumda.

 

Okumaya devam et

TANRI PARÇACIĞI ve TÜRKLER 2

Önceki yazıda bu kadar ahkam kestikten sonra geldik işin bilimsel tarafına, en baştan beri akıllara gelip de cevaplamadığımız tek soru bu keşfin neden insanlık tarihinin en büyük keşfi olduğudur. Bu konulara girmeden evvel özellikle bir uyarı yapmak istedim çünkü biliyorum ki işin bilimsel kısmına olan merak, ünlü hakem Collina’nın bir maç sonrası futbolcularla kucaklaşmasına maçı yorumlayan Tanju Çolak’ın dediği gibi “sevgi olayı”dır… Okumaya devam et

KUANTUM ayağa DÜŞÜNCE

“ The Anatomy of Melancholy “ nin yazarı ve henüz her derde düşenin genel eğilimi haline gelmemişken, 1600’lü yıllarda, depresyonu anlatan adam Robert Burton’ın kendi deneyimlerinden de yola çıkarak söylediği ünlü bir söz var ve hala geçerlidir:

“ I write of melancholy, by being busy to avoid melancholy. There is no greater cause of melancholy than idlenes, no better cure than business “…

Temel olarak depresyonun etkilerinden insanların kendilerini bir işle meşgul ederek kurtulabileceklerini söylüyor ki muhtemelen bu işin en kökten çözümü gerçekten budur. Ama bir şartla diyebilirim … Eğer melankolik insan kendini bir işle meşgul edip depresyondan kurtulayım derken kendi meşguliyeti sonucu başkalarını hasta etmiyorsa !..

KDT

Okumaya devam et